Sayfalar

17 Mayıs 2012 Perşembe

Bir Araç Muayene Hikayesi (Ankara-İvedik)

Önce internetten Ankara İvedik'de araç muayenesi için randevu alınır. Tabiki ruhsatın içinde yer alan iki sayfadan hangisi tescil belgesi hangisi bilmem neyin belgesi belli olmadığından ruhsatın içerisinden çıkarılarak tescil bilmem nosu yazılarak randevu alınır.  Taa bilmem kaç kilometre gittikten sonra, önce dışarıda bir yere park edilir. Ardından içeriye girilir. Bakılır sıra numarasının önü kalabalık. Bir yazı fark edilir. Randevulu araç sahipleri sıra numarasını kafeteryadan alabilirler. Kafeterya denilen yer 3-4 otomat makinenin koyulduğu bir yer. Oradan Araç plakası girilerek numara alınır. Sıkış tepiş olan içeriye girilir. Hangi bankonun olduğunu tek tek bakarak bulunmaya çalışılır. çünkü hangi numaranın hangisinde yanacağı özellikle oturduğunuz bölgeye göre önem arz ediyor.

Her neyse. Sizden bir öncekinin numarası yanar, evet heyecan başladı. Şimdi sıra bende. Öndeki arkadaş gelmeyince benim numarayı tuşlar. Evet ben tam adamın önüne geldiğimde, ön sıradan bir vatandaş kalkar ve der ki "bir önceki benim sıramdı" haydi,  sonra bir başka banko tarafından benden bir sonraki sıra yanar. yani ben önümdeki arkadaşı beklemek zorundayım.  Sonra işlemi yapan onun dosyasına önündeki cihazda benim numara yazdığı için benim numarayı yazıyordu. Dedim bak bu önceki gelmeyen adamdı, şimdiki yanan numara benimkisi... Haa tamam dedi ve düzeltti.

Neyse, sonra evrakları verdim. ve tabiki 148 TL de verildi. Sonra önceden dışarı parkedip içeriye sadece muayene olacak araçlar gireceği yerde insanlar doğal olarak önce içeri girmeye çalışıp daha sonra kısa alanda arabalarını döndürerek dışarıda bir yere parkedecek yer arıyorlar ve tabiki curcuna çıkıyor. Tabiki bu kadar geniş bir yerde bu kadar saçma sapan bir şekilde dizayn ise tek kelime ile takdire şayan bir durum.

Her neyse tam muayene öncesi yere park etmek için girerken kapıdaki görevli şuraya yanaşın dedi. Dedim ki bak benimkisi karşıdaki tabelada yazmasına 2 sıra kaldı. oraya neden geçeyim. tamam yan tarafta bekle o zaman dedi.

Ve sıraya girdik. şimdi gelelim bir sonraki aşamaya eleman geldi bakıyor sağına soluna. yaklaşık yarım saat süren (ki normalde bu kadar sürmez ama öndeki arabanın garip bir şekilde işi bir türlü bitmedi) bir aşamadan sonra arkaya dolanılır. araç çıkış yerinde beklenir. Araç gelir. Ve aracı kontrol eden hemen dışarı alır ve der ki arabayı uygun bir yere çekin.
Araba çekilinir ve beklenir. Nihayet halloldu derken. Beyefendi aracınız coupe olduğundan 4 kişilik ama ruhsatta 5 kişi yazıyor. Bunu değiştirin. Nasıl yani? bunun değişmesi gerek. yahu gözünü seveyim bu saçma sapan şey için ne uğraştıracaksın. kural böyle efendim. hoba sanki dolmuşcuyuz da iki fazla koltuk atmışız. yahu benim araba zaten coupe yani 2 kişilik. sen kalkmışsın ruhsatta böyle yazıyor diyorsun. burada yaz, burada değiştir. birşeyler yap. yok kurallar böyle efendim. yahu düş bir not bir sonraki muayeneye değiştireyim. yok da yok.
eee iyi, bir sonraki gün öğleden sonra ankamall'lin yanındaki emniyetin C blok girişine gidilir. konya yolundan ivediğe giden yol bağlantısının olduğu yer. bu arada ruhsatın değişmesi için neler yapılacağı internetten bakılır. Ek-1 formu gerekliymiş. peki ek-1 formu nerede c bloktaki şoförler odasının yeri varmış oradan 11 TL ye temin edilip yazdırılabiliyormuş. ek-1'in çıktısı alıp doldursak kim bilir ek-1 nerede internet sitesinde. ara da bul. ne bir link, sanki sitenin her bir yerini biliyoruz, hayatımızda başka birşey yok, ek-1 formunu ara bul. yani kısaca odaya git 11 TL ver diyor. her neyse. arkasından gir c bloğa git, ne olur ne olmaz diye danışmaya sor. desin ki ileride solda belge yenileme sıra nosu al. form varmış, ek-1 formu filan. siz gidip numara alın yardımcı olurlar. hoba... neyse git sıra al. oradaki bir memura daha sor, böyle böyle durum. gidip ek-1 formunu ilerde şoförler odasından alıp doldurtun. sonra belge yenileme alanına. tamam. git 11 TL ver doldurt. inşallah doğru doldurmuşlardır. bu arada :) ardından git belge yenilemeye ne sıra numarası çalışıyor ne başka birşey yaklaşıp benim derdim şu koltuk sayısının yanlış yazılması alın size ek-1 belgesi. görevli soruyor: araç muayeneden bir kağıt vereceklerdi. onu getirin. yahu nasıl gidip oraya getireceğim. işte muayene kağıdı. yandan bir başka vatandaş elindeki A4 kağıdına yazılmış olan bir kağıdı gösteriyor ve "işte böyle bir kağıt verecekler" diyor. ben tekrar görevliye dönüp "bakın işte muayene kağıdı, burada koltuk sayısı nedeniyle ağır kusur diyor. görevli bakıyor, o zaman gidip kantinden fotokopi çektirin. "kantin nerede?" şu kapıdan geçin... neyse gidip 15 Kr'a fotokopi çektirilir. tabiki elde bir kağıt, yok ruhsatın bir sayfası çıkarılmış filan filan. neyse... sonra getirilir görevliye verilir. görevli der ki: " 58 TL", Ne? bu önceden okuduğum bloglarda da herhangi bir yerde ve emniyetin internet sitesindeki belge yenileme bölümlerin hiç birisinde yazmıyor. hadi...

Cüzdana bakılır tam 55 TL çıkar :) eee bankamatik nerede? yan tarafta ben bu yazıyı burada tutuyorum der, görevli sağolsun. neyse gidip bakılır vakıfbank atm'si... orada bekleyenlere sorulur işbankası veya garanti filan nerede? Ankamall'de. bir an düşünülür, taa oraya kadar git, gel... boşver banka kartları tüm atm'lerde çalışıyordu nasılsa denilip buradan para çekilir. sonra gidip. 58 TL verilir. birkaç defa söylenir. koltuk sayısı hatalı "4" diye yazılacak... tamam der. sanırım tüm bu olanlar biraz sinirimi hoplatmış olacak ki... orada işim bitince etrafa bakılır ve omzunda yıldız olan birisi farkedilir. tamam buna sorayım. gidip kısaca durum anlatılır. o da der ki, beyefendi hani arabayı üzerinize alırken, verdiğiniz ek-1 formu var orada acaba nasıl beyan ettiniz, ona bakmak gerek, buradaki arkadaşın mı hatası yoksa sizin mi hatanız..." yani kısaca aba altından sopa meselesi, yani bak sen bizim hatamız olduğunu söylüyorsun ya seni bir anda suçlayabiliriz demenin biraz nazik biçimi. ben de "peki kimin hatası olduğunu nereden öğrenebilirim?" yan taraftan aşağı inin arşiv var, oraya sorun." inat ettim ya, gidilir herhangi bir aşağı inilen yerden aşağı inilir, sürücü belgesi arşiv :) dedim ruhsata ilişkin... dedi burası sürüce belgesi arşiv, ruhsat arşiv çıkın sağa dön sola dön aşağı in orada...
neyse devam edilir, bir başka aşağı inen bir yer görülünceye kadar. aşağı inilir, orada pencere kısmı açık yaşı ilerlemiş bir görevliye durum anlatılır. bakalım der. birisine plaka noyu yazdığı bir kağıdı uzatır, ve arkasından başka birisi gelir. hocam, beni yukardan filanca komser gönderdi. şöyle şöyle olacakmış. sonra yerinden kalkar ve yukarı gider. bendeniz yaklaşık 5-7 dk beklerim.

Adamın birisi de benimle birlikte bekliyor yanımda, arada dertleşelim bari, işte böyle böyle şöyle şöyle, adam anlatır, hocam ben asgari ücretli çalışan birisiyim, benim araba çalındı, sonra denizlide terkedilmiş bulunmuş, motor numarasını değiştirmişler, izin aldım ve bir haftadır buralarda uğraşıyorum der ve bir daha vurgular "Tam 1 haftadır!" arkasından ekler, önceden sinir oluyordum, şimdi sadece gülüyorum, hırsız benim kadar uğraşmıyor, ben kendi malımı kendi malım olduğunu gösterinceye kadar 1 haftadır buralarda bir aşağı bir yukarı uğraşıyorum. tabiki adamın durumunu ve tipini ve yüz ifadesini görünce üzülmemek elde değil. tam bir trajedi. sonra yaşlı memur amca gelir. benim dosya içerden daha gelmediğinden arabası çalınan der ki işte yukarıdan şöyle şöyle dediler burada dosya varmış. yaşlı amca bugün yaptılarsa, yarın gelip alabilirsin. adam neredeyse yalvarıyor, 1 haftadır gidip geliyorum. yukardan buraya gönderdiler, buradaymış, bir bakıverin. yok yarın gel al. bir ısrar sonra ise yana dönüp dosyalara bakılır. al işte buradaymış :) adam sevinir ve bir gün kazanmış olmanın garip bir yüz ifadesi belirir yüzünde ve yukarı çıkar...
şimdi geldi benim dosya, bakar, bakar... sayfaları çevirir. senin araba buraya istanbuldan gelmiş. ruhsatlara bir 4 bir 5 yazılmış. yani bir o bir bu... bu iş karışık, eğer yukardan dosyayı isterlerse bakarlar, ona göre nasıl yaparlarsa, istersen sen git bayiden bu 4 kapılıdır diye bir yazı al. dedim gözünü seveyim, bayi mayi uğraştırma, tamam ben olayı anladım. başka birşey yapmayın. ben yukarı belge yenilemeye verdim. baktım ki, işler daha da karmaşıklaşabilecek. vazgeçtim :))
artık ayrıldım c bloktan ve bir sonraki gün saat 11'de hangi durumla karşılacağım acaba düşüncesi ile yürüdüm...
bana verdikleri, sıra nosu vesairesi olmayan ve sadece plaka yazan bir kağıt parçasını okudum. diyor ki belgelerin dağıtılmasından sonra belgenizi belge yenileme alanından alabilirsiniz. aha dedim, bir daha sıra nosu alıp uğraşamam  vaktinde orada olmalıyım. tam saat 11:08 gibi c bloktaydım. bu arada gidip çıkışlarda dikkat edin. çünkü kapılar o kadar harika ki, her an bir kapı suratınıza çarpıp sizi hastanelik edebilir. hangi akıl ile bu çağdışı kapılar oraya yapılmış aklım fikrim almıyor. güya giriş çıkışı kolaylaştırıyor. eminim birkaç kişinin kafası dağılıyordur. yani kapılara dikkat edin!!!. neyse gittim kafeteryaya, hemen sağda bankolar var, belge yenilemede birisi oturmuyor, aha dedim, kaçırdık. sonra diğer uçtakine gittim. dedim ki ruhsat alacaktım. dedi en baştaki. gittim bekliyorum kimse yok. bana en baştaki diyen kişinin yanında bir memur ayakta konuşuyor. ben bekledikçe bekliyorum. 2-3 dk bekledim. sonra dayanamadım tekrar gidip, dedim acaba buradaki görevli nerede. oturan dedi ki ayakta durana git şunu ver. adam sanki zorla birşey yapıyormuşcasına ağır ağır geldi elimdeki ufak kağıt parçasını aldı ve ruhsatı bulup verdi. hemen alır almaz, adım soyadım, tc kimlik, motor ve şase no dahil ve tabiki koltuk nosu herşeyi kontrol ettim. bir de eski ev adresim bu elektronik adres sistemi nedeniyle mevcut adresimle değişmiş. iyi dedim, en azından bunun için tekrar uğraşmaya gerek kalmadan hallettik, diye sevinmedim de değil. düşünün artık durumun vahametini, zaten baştan sonra salaklık olan bir durumla ilgili olarak bir sevinç duyacağım aklımın ucuna bile gelmezdi. belki de körle yatan şaşı kalkar durumu.
daha randevu alıp muayeneye götüreceğim aracımı. umarım başkaca bir şey çıkmaz...

burada kimseyi, herhangi bir sistemi, kurumu eleştirmiyor, kınamıyor, hor görmek amacıyla yazmıyorum.
eksiklikleri göstermek amacıyla veya bir şeylerin düzelmesi için de yazmıyorum. insanların işlerini kolaylaştırmak veya nelere dikkat etmesini vurgulamak amacıyla olabilir, ama aslen öyle bir endişem de yok. neden derseniz büyük bir ihtimal buna benzer bir durumla karşılaşan bir kişi bambaşka gariplikler ve durumlarla karşılacak, bundan tamamen eminim.



hani bir laf vardır ya; büyük beyinler fikirlerle, orta beyinler olaylarla, küçük beyinler insanlarla uğraşırlar diye. bu sözün bile bu topraklara fazla geldiğini ve çalışmadığını söyleyebilirim. burada her şey karmakarışık...
Einstein'dan bir başka güzel söz: "iki şey sonsuzdur, biricincisi evren, ikincisi insanların salaklığı. birincisinden o kadar da emin değilim" bu sözün de fazla olduğunu düşünmekle birlikte yine de belki tarihine, belki bazı insanların içinde kalmış saflıklarına olan kirlenmemiş bir yönlerinin olma ihtimali nedeniyle böyle bir şeyi yazdım.



Bugün 22 Mayıs 2012, ve ivedik tüvtürk'e gittim. şöyle diyeyim araç muayene tekrarı için farklı bir numara veriyorlar. ve diğer numaralardan 15-20 tane sizin arkanızdan gelmiş araç geçerken siz bekledikçe bekliyorsunuz. Kısaca özet geçeyim: saat 10:15 Türv türkte bulunursun. önceki gitmenin ustalığı ile bilir bir şekilde davranırsın. ama her neyse işin 11:45'de anca bitmiştir. Biz sırayı kaçırsak, bilmem ne zamana randevu alır veya efendim randevu almanız iptal olmuş gibi kim bilir nelerle karşı karşıya kalırken. Başkaları zamanlamaya uymazsa sadece siz beklemiş olursunuz. neyse işimin bittiğine sevindim. bir sonraki 2 sene sonra, kim bilir o zamana ne olur.

Nihayet bu hikaye burada bitti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder