Sayfalar

11 Mayıs 2012 Cuma

Memleketin Ekonomisi Üzerine



TCMB'nin Nisan 2012'de yayımlanmış enflasyon raporunun dikkatimi çeken alanlarını light bir şekilde değerlendirmek amacıyla yazdım bu kaydımı.

Aslında siyasetçileri ve genel reklam kokan açıklamaları bir kenara bırakırsak teknik boyutta çalışan insanlar birçok şeyi kamuya yani insanlarımıza açıklıyorlar. Artıları eksileriyle birlikte öncelikle konuyu ve ne demek istediğini detay içinde boğulmadan anlamak gerçekten önemli diye düşünüyorum.

Hadi fazla uzatmadan grafiklere bakalım biraz ;)




Kurlar biraz arttı galiba memlekette...

Tüketici kredileri ise artış hızı yavaşlıyor. Ama unutmamak gerek ki hala artıyor ve arttığı miktar önceki yüksek tutarın artışı üzerinden gerçekleşiyor. Tabiki enflasyon vesaire gibi durumlar da var. lakin neden düştüğünü bir sonraki grafiklerdeki faiz oranlarına baktığında daha iyi anlaşılır gibi geliyor.

---




 Enerjiye diyecek lafımız yok. Ne kadar çok etkili bu enerji cari açığa. Tabiki enerji üzerinden alınan vergiler de dikkate alındığında maliye açısından daha da anlamlı olur artık.

İthalat ihracata ise diyecek bir lafımız yok. biri diğerine bağımlı devam edip gidiyor. Yakında cep telefonunu değişkeni de eklenebilir :)) insanlara alternatif oluşturarak mı yoksa vergi konularak sadece bir gelir kalemi oluşturulma amacıyla mu konuluyor ayrıca değerlendirmek gerek.
---





Getiri eğrisi: Keynes'in dediği gibi "uzun dönemde ölüm var", yani oldukça olağan ne dersiniz. Biz yakın zamana bakarız ileride ne olacağını kim bilir yaklaşımı...

Tüketici kredisi faizleri: tüketici kredilerinin neden yavaşladığı sanırım daha iyi gözüküyor. Faizler artmış çünkü :)
---





Tahmin aralığı biraz fazla mı aşağıya kaymış sizce... Ne diyelim umarım gerçekleşir...

Aman %5'e ineceği yerde %15'lere çıkmasın da, şeytan kulağına kurşun...

---




Grafik basit ama bir o kadar manidar... Umarım diğer değişken dengeleri de gözetiliyordur...

Malum "çıkan düşer" ilkesinin çalışması her zaman muhtemeldir...

---




En az etkilenen asya ekonomisi gibi gözüküyor. Bence asya ekonomisini hiç mi hiç ıskalamamak gerek. Bir ara bunların rakamlarına bakmak iyi olabilir.

---




Enerjiye diyecek lafımız yok almış başını gidiyor. Ne enflasyon ve cari açık fazla uğraşmaya gerek yok sanırım. Ekonomik değişkenlerin oynaklığını bu aralar enerji belirliyor. Birçok ülke var enerjide dışa bağımlı ama bunu başka yönlerle telafi ediyorlar, biz ise biraz çıplağız sanırım bu saldıraya karşı...
---





18 milyon kişi tarım dışı, 6 küsur milyon kişi de tarımda yer alıyor. kaba hesapla 4 kişiden 1'i tarımda çalışıyor. Ama işin trajedisi belki de domates fiyatları Ankaradaki bir markette 4 TL düşük kalitesi, 6TL eli yüzü düzgün olanı. Ne diyelim...

Klasik kural mı geçerli acaba, enflasyon artınca işsizlik azalır ya... tamam işsizlik azalsın da şu enflasyon yani sadece parasal bir olgudur denilen enflasyon var ya onun da artmasa daha iyi olmaz mı?! Malum bizim memleketin enflasyona karşı fazlaca bir alerjisi var, tekrardan depreşmesin valla hiç bir ilaç derman olamayabilir.






Ara ara bakıyorum bu rapora ama bu fazlaca aklımda kalmamış bir grafik. Belki de her baktığımda görüyorum ama bakmıyorum veya bakıyorum ama görmüyorum :)

Reel ücretler artıyor. Tabiki maliyet baskısı oluşturması kaçınılmaz kabul, ama bu reel artış verimlilikle gsyh ile de değerlendirilirse daha mantıklı olur gibi geliyor.






VIX nedir (ekşi'den bakabilirsiniz) : kısaca " chicago board options exchange volatilite endeksinin ticker'i.. her ne kadar bu borsanin 30 gunluk degi$kenligini olcse de, dunyanin genel risk i$tahini gosterdigi varsayildigi icin dikkatlice takip edilir.. s&p 500 endeksi uzerine yazilmi$ put ve call'larin implied volatilitesir teknik olarak..
vix'in 30'u gecmesi yuksek volatiliteyi, 20'nin altina inmesi ise sakin zamanlari ifade eder. "yatirimci korku olceri" diye de bilinir."
Yani sakinlik ile hareketlilik arasında duruyor dünya ekonmisi...

---




Enflasyon telafisi nedir? Yine TCMB'nin bir çalışma tebliği'nden alalım tanımı:

Enflasyon telafisi, finansal piyasa katılımcılarının nominal tahvil ile enflasyona endeksli tahvil arasında kayıtsız kalmalarını sağlayan enflasyon oranı olarak tanımlanmaktadır (Gürkaynak ve diğerleri, 2010b). Bu tanıma göre, tüm özellikleri ve vadeleri aynı olan nominal tahvil ile enflasyona endeksli tahvilin getirileri arasındaki
fark enflasyon telafisini vermektedir.

Yani, enflasyon telafisi asıl olarak, enflasyon beklentileri, enflasyon belirsizliği ve likidite faktörlerinden etkilenmektedir. gibi gibi devam ediyor...

Nihayetinde ocak ayından nisan ayına enflasyon telafisinde simetrik bir değişiklik olmuş. Beklentiler ve insan doğası ne diyebiliriz ki...

---




Önceki yüksek enflasyon dönemlerine bakacak olursak düşük gibi gelebiliyor bazen insana bu reel faiz. Ama diğer ülkelerle kıyasladığımızda oldukça faiz reel faiz ödemesi var. Başkaları kriter midir değil midir ayrı konu. Ama bu enflasyon tehlikeli bir şey reel faiz önemlidir...

---




Reel vergi artışları benim favorilerimden. Vergiler enflasyon ortaya çıkmadan reel olarak arttırılıyor. Tabiki belki bu davranışlar doğrudan etkiliyordur enflasyon ve diğer değişkenleri. Belki de bunlar birer sonuçtur. Tabiki belki de bakılması gereken zamanlardır. Hangisi önce hangisi sonra artmış. Bir sürü teknik test var bunlar için ama bazen bir gözün gördüğünü bir sürü analiz anlatamayabiliyor (ki ben analizlerin önemli olduğunu düşünen birisiyimdir).
---





GSYH'nin yüzdesi olarak düşük olması güzel birşey. 2011'e göre sabit oranlıların yüksek olması da güzel. Ama sonuçta borçta yüksek mi? kesinlikle evet...

Küresel kriz vesaire tamam eyvallah, ama olsun ne kadar sağlam ayakların yere basarsa o kadar iyi değil mi...

Kısaca genel hatlar itibarıyla üzerinden geçmeye çalıştım memleketin ekonomisi üzerinden.

Ama yeter bence de bu kadar :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder