Sayfalar

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Kırmızı Işık İhlali ve İnsani Gelişme Göstergesi (Human Development Index)


Bu sabah nedense insani gelişmişlik endeksine bakmak geldi aklıma, belki de dün yaşamış olduğum kırmızı ışıkta geçip üzerimize doğru gelen gerizekalının etkisindendir kimbilir.

Uzayan Sokakta durup yeşilin yanması ve soldaki aracın durduğunu gördükten sonra yola çıkıp fakat orada kırmızı ışıkta duran araca arkasından çarpmamak için en son şeride geçip ve manevra yapıp hızlanmamış olsaydım tam arabamın ortasından bana çarpacak beyinsizden son andaki hızlanma ve manevra ile kurtulmanın etkisiyle baktım bilmiyorum.

İlginç olan bir başka olay da şu bir anlık refleks ile gerçekleşen bu olay sonucu bir anda içimdeki en temel his bir an önce oradan uzaklaşma şeklinde kendisini gösteriyor. Çok ilginç bir şey. Heyecan, korku vb. değil de oradan uzaklaşma isteği çok garip bir şey. İyi ki durmadım belki de bu olay sonucu. Çünkü içimde sadece böyle bir şey yapan yani kırmızı ışıkta geçerek benim ve ailemin hayatına kasteden bu gerizekalının olmayan beyninden yoksun bırakmayı bir anda çok fazla istemiş olabilirdim ve aslında daha sonra geri dönüp bunu gerçekleştirme hissi de fazlasıyla ortaya çıkmıştı.

Akşam hatırlamamaya ve unutmaya çalıştım. Ve kısmen de unutturdum kendime. Çünkü arada bir youtube'dan kaza kayıtlarına baktığımda bile normal hayatını sekteye uğratabilecek olduğunu biliyorum. Tabiki burada sekteye uğratıp uğratmamanın dışında ani refleksleri de geliştirdiğini düşünüyorum. Gaza nasıl basıp nerede ne manevra yapacağını biliyor olmak arabanın, belki donup kalmamak, belki hepsi belki de hiç birisi... bilemiyorum bir anda olup biten şeyler. Belki hayatta birçok şey için oturup şükretmek ve sahip olduklarının değerini bilmen gerektiğini kemiklerine kadar hissettiren bir olay.

Sabahleyin geldim, önce altındağ haberlerinde bir kaza haberi var mı diye, çünkü benim yanımdan çıkan bir başka araba daha vardı. büyük ihtimal ya ona çarptı veya bir şekilde çarpmadı. birşeyler oldu ama benim o olay şartlarında içimde sadece oradan uzaklaşma isteğim vardı. baktım kaza haberi yok. tabiki bana doğrudan vuracakken bir araba boyunca kaymış olması ve yanımda benimle birlikte çıkan arabanın belki de sağa dönüyor olmasından belki kırmızı ışıkta bile dururken yanında birileri olup da hala konuşmaya devam etmelerinden bilemiyorum arkasından ne olduğunu. benim gördüğüm ve yaptığım sadece manevra ve hızlanma ile bana ve sonra da arabanın arkasından çarpmasına engel olmaktı.

Sabah internetten ankara mobesesi olup olmadığına baktım, büyükşehirde mobese canlı diyor, ama teknik nedenlerle çalışmıyormuş. benim merak ettiğim Uzayan Sokak ile İrfan Başbuğ Caddesindeki ışıklarda kamera olup olmamasıydı. sonra Ankara Emniyetin sitesinden Altındağ Emniyetinin telefonunu buldum aradım. dediler ki, oraya bakan karakolu arayın, orayı da aradım ve işte dedim şu vakitte şöyle şöyle oldu, bir kaza kaydınız var mı? memur hayır dedi böyle bir şey yok, tabi ki birşeye bakıp da mı dedi bilmiyorum. bazen böyle karakollarda sözlü olarak bir şeyler bilinir, illaki bir şeye bakmasına da gerek yok. çünkü içimden şu da geçti peki ya benden sonraki araca çarptıysa, benim yapabileceğim, şahitlik vesaire gibi bir şey olabilir mi diye. çünkü o gerizekalının cezalandırılması çok istedim. dedim bakın şöyle şöyle sizde bir kaza kaydı olmayabilir, belki sadece maddi hasarlı da olmuş olabilir diye. dedim burada mobese var mı, nasıl ulaşırım. polis memuru bir önceki ışıklarda mobese var ama oradaki ışıklarda yok. aslında bu tavrı geçiştirmediğini ve ilgilendiği imajını uyandırdı ve kendisi bir tepki vermek yerine benim konuşmamı bekleyerek öğrenmek istediğim yardımcı bir şey olup olmadığını sordu. Ben de teşekkür ederek kapattım.
Kısmen benim o duruma ilişkin bilgi alabileceğim başkaca bir kaynak kalmadı.

Bu durumda insanın aklından geçen birkaç nokta:

Mobesenin önemli birşey olması ve keşke her yere koyulsa da böyle gerizekalıların daha kolay tespit edilip cezalandırılabilse,
Kırmızı ışığı 10-20 km hızla ihlal etmekle 50-60 km hızla ihlal etmenin arasında büyük bir fark var olduğu (bunu yazma sebebim:ufak tefek sağa sola dönüşlerdeki her zaman karşılaşılan ihlaller ile bu şekildeki büyük ve önemli ihlallerin çok farklı olması)
Bu memlekette insanın her zaman her şeye dikkat etmesi gerektiği,
Sabahleyin gelip durumu anlattığım bir arkadaşın bana seninle konuşup arada youtube'dan video izliyoruz ya o zamandan beri kırmızı ışıkta yandakileri görmeden çıkmıyorum demesiyle böyle şeyleri konuşuyor olmanın kısmi memnuniyeti. "ama buna rağmen birisi dursa da arkasındakinin duramaması nedeniyle şerit değiştirip üzerine gelebileceği ihtimali ile" bu algı düzeyini biraz daha ilerletmiş olmamız.
Senin kurallara uymanın sadece bir yere kadar seni koruduğunu ama başkalarının ihmalinin senin ve ailenin veya hiç önemli değil bir başka kişinin hayatına kastediyor olması,
Devletin dışarıdaki her negatiflikte insana bilgi, destek ve yardım sağlaması gerektiği,
ve böyle devam eden birçok şeyler...

Yukarıdaki durumun ardından aklıma geldi acaba insani gelişmişlikteki memleketin durumu nedir diye...

Tabiki bunun kırmızı ışıkla ne ilgisi var, tam olarak bilmiyorum. Ama ilgisinin olmadığını söylememek de gerekir.

Viki'de şöyle yazıyor.
 İnsani Gelişme Göstergesi (Human Development Index), Dünya'daki ülkeler için yaşam uzunluğu, okur yazar oranı, eğitimve yaşam düzeyi doğrultusunda hazırlanan bir ölçümdür. İnsanların düzgün yaşaması, özellikle çocuk hakları için bir ölçün teşkil eder. Bu araştırma sonucunda bir ülkenin gelişmiş, gelişmekte olan ya da gelişmemiş bir ülke olduğu; bunun yanı sıra ekonomisindeki etkinin yaşam niteliği ne düzeyde etkilediğini gösterir. 1993 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Gelişme Programı tarafından yıllık Gelişme Raporu'nda sunulur.

İnsani Gelişme Göstergesi ülkelerde üç başlıca gelişimleri göz önünde tutar:
Uzun ve sağlıklı bir yaşam; ölçümü ortalama yaşam süresi ile yapılır. (Kazalar sanırım burayı ilgilendiriyor)
Bilgi, ölçümü okur yazar oranı (2/3'ü) ve ilkokul, lise ve üniversite kayıtları yüzdesi (1/3'ü) ile yapılır. (Kırmızı ışıktaki durup geçme olayını algılayaman gerizekalıları ilgilendiren husus)
Ölçünlü yaşam düzeyi, ölçümü kişi başına düşen gelir ve alım gücünün Amerikan Doları'ndan hesaplanmasıyla yapılır. (pahalı arabalar sadece hız için değil güvenlik için de gereklidir)

Türkiye, 2011 İnsani Gelişim Raporu'na göre Orta İnsani Gelişim sınırının hemen üzerinde Yüksek İnsani Gelişim kategorisindedir. 187 ülke arasında 92. sırada bulunmaktadır. 1980'de Türkiye 65. sırada idi, ancak 2011'de listede bulunan 86 ülke 1980'deki sıralamada yer alamamakta idi. Bu ülkeler de dahil edilerek bakıldığında Türkiye 1980 yılında 105. sırada iken, 2011'de 92. sırada yer almıştır. (Tabi ki burada 92 inci olma bilgisi değil de 92'nin önündekilere bakınca daha da anlamlı oluyor. Tabi ki şunu duyar gibiyim, doğu ile batı arasında bir farklılaşma var bunu da dikkate alırsak daha iyi çıkabiliriz. Veya kendi bulunduğumuz ortamın içerisinde daha ileri sıralardayız. Ama şunu unutmamak gerek ki, sokağa çıktığımıza herkes heryerde her kişiyle karşılaşabiliyor. Yani zaten bunlar zaten ortalamalar)

Böyle işte...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder